SAKARYA (ADAPAZARI)
1) Beşköprü (Justinianus Köprüsü)
Sakarya’nın tarihi yapılarının başında gelen Beşköprü, bir diğer adıyla da bilinen Justinianus Köprüsü, Serdivan ilçesinin Beşköprü mevkiinde yer alıyor. Aynı zamanda Sakarya’nın simgesel yapılarından biri olan Beşköprü, bulunduğu konum sebebiyle daha çok Beşköprü olarak anılıyor. Bizans İmparatoru Justinianus tarafından, M.S 558-560 yılları arasında yaptırılan köprü, günümüze kadar gelerek tarihi dokusunu korumayı başarmış. Sapanca Gölü’nün sularını Sakarya Nehri’ne boşaltan Çark Deresi üzerinde bulunan köprü, 365 uzunluğunda olup, 12 kemere sahiptir. Köprü, 1995 yılında taşıt trafiğine açılmış, aynı yıl içerisinde onarılmış ve daha sonra taşıt trafiğine kapatılmış.
2) Sakarya Müzesi (Atatürk Evi)
Dönemin Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı Baha Bey tarafından, 1910-1915 yılları arasında yaptırılan bina, zemin katla birlikte üç katlıdır. Sonraki yıllarda Atatürk’ün yakın arkadaşı ve milletvekili olan Hasan Cavit Bey tarafından satın alınan binada, 1922 yılında Atatürk, annesi ile birlikte üç gün konaklamış. 1967 yılında meydana gelen depremde hasar gören konak, 1983 yılında sivil mimarlık örneği olarak tescil edilmiş ve bakanlık tarafından kamulaştırılmış. Kamulaştırılan bina, dış görünümü aslına uygun bir şekilde, iç görünümü ise betonarme olarak tekrardan inşa edilmiş. Daha sonraki yıllarda ise bina, müze haline getirilmiş ve 1993 yılında hizmete açılmış.
Müzenin bölümleri; Sakarya sınırları içerisinde bulunan arkeolojik ve etnografik eserlerin toplanıp sergilendiği müzenin bahçesinde; Roma ve Bizans dönemlerine ait parçalar, mezar taşları, sunaklar, yazılı taşlar, ostotek, pişmiş toprak erzak küpü ve sütun kaideler yer alıyor. Müzenin sergi salonunda; yine Roma ve Bizans dönemlerine ait arkeolojik eserler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait etnografik eserler sergileniyor. Arkeolojik eserler arasında; yassı el baltaları, pişmiş toprak kaplar, koku ve gözyaşı şişeleri, madeni ve cam eserler bulunuyor. Etnografik eserler arasında ise; Atatürk’ün kullandığı eşyalar, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait ateşli ve kesici silahlar, bakır kaplar, mühürler ve el işlemeleri bulunuyor.
3) Deprem ve Kültür Müzesi
Cumhuriyet Mahallesi Kavaklar Caddesi’nde yer alan Deprem ve kültür Müzesi, Adapazarı Belediyesi’ne bağlı bir müzedir. 450 metrekarelik bir kullanım alanına sahip olan müzede; sergi standları, kafeterya ve sinevizyon salonu bulunuyor. Müzede; Adapazarı’nda 1967 ve 1999 yılında gerçekleşen deprem öncesi ve sonrası fotoğraflar, suni deprem yaratan titreşimli elektronik stant, depremde yıkılan binaların yapım tekniğiyle ilgili inşaat malzemeleri, sismograf ve depremle alakalı birçok farklı unsur sergileniyor. Bölgenin birinci derece deprem kuşağında kalması ve deprem olgusunu sürekli sıcak tutabilmek adına 2004 yılında hizmete açılmıştır. Müzenin mimarisi ve iç düzenlemesi, fotoğraf, tablo ve resim gibi malzemelerin sergilenebileceği bir sanat galerisi şeklindedir.
4) Ali Fuat Paşa Kuva-i Milliye Müzesi
Geyve ilçesininin Ali Fuat Paşa beldesinde, Sakarya Nehri kenarında ve Merkez Camisi’nin arkasında yer alan bina, iki katlı bir yapıdır. Ali Fuat Paşa Belediyesi’ne ait olan yapı, ilk başlarda Belediye binası olarak kullanılmış. Daha sonra 1989 yılında Özel İdare Müdürlüğüne verilmiş ve düzenlemeler yapılarak müze haline getirilmiş. Müzenin ortasında bir salon, salonun her iki yanında da üçer oda olmak üzere toplam 6 oda yer alıyor.
Müzenin bölümleri; Zemin katı Kuvayı Milliye Müzesi olarak düzenlenen müzede, memur odası, kütüphane ve sergi salonları bulunuyor. Salonlarda; Kuvayı Milliye döneminde görev yapan şahsiyetlerin fotoğrafları, Amasya, Erzurum ve Sivas kongre metinleri, Atatürk’ün el yazısı ile yazılan 10.yıl Nutku fotokopileri, Kuvayı Milliye dönemine ait kronoloji, fotoğraflar ve haritalar sergileniyor. Birinci katı Ali Fuat Cebesoy Müzesi olarak düzenlenen kısımda; Ali Fuat Cebesoy’a ait giysiler, karyola, madalyalar, belgeler, fotoğraflar ve muharebe krokileri sergileniyor. Müzede toplamda 26 etnografik ve 47 arşiv vesikası olmak üzere 73 eser bulunuyor.
5) Kuzuluk Kaplıcaları
Akyazı ilçesinde yer alan Kuzuluk Kaplıcaları, bir yeraltı su kaynağıdır. İstanbul’da yaşayanların da sık sık tercih ettiği bir yer olan Kuzuluk Kaplıcaları, yaz-kış demeden herkesin gidebileceği bir rotadır. Kaplıcaların çevresindeki işletmelerden yararlanabilir, aynı zamanda konaklayabilir ve su kaynağından faydalanabilirsiniz. Streslerden arınmak, kafa dinlemek, kendinizi ve vücudunuzu dinlendirmek ve çeşitli hastalıklarınızı tedavi etmek için kesinlikle buraya gelmelisiniz!
Kaplıcanın suyu banyo kürü olarak kullandığında; astım, bronşit ve alerjik üst solunum yolu enfeksiyonlarına, egzama ve akne gibi cilt hastalıklarına, yumuşak doku romatizmalarına, kireçlenmelere, ortopedik travmalar gibi rahatasızlıklarına iyi geldiği biliniyor. Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarında banyo ve iklim kürleri, mide, bağırsak, metabolizma sorunları için içme kürü, şifalı çamur ve banyo kürü tavsiye ediliyor. Ayrıca kadın ve doğum hastalıklarında da banyo kürünün kullanıldığını söyleyelim. Tüm bunların dışında, felç gibi durumlara, kronik bel ağrısına ve spor yaralanmalarına da iyi geldiği biliniyor.
6) Taraklı Evleri
Taraklı ilçesine bağlı Hıdırlık Tepesi ve Taraklı Hisarı’nın yamaçlarındaki vadide bulunan Taraklı Evleri, Osmanlı mimarisinden kalma olup, 300 yıllık tarihi bir geçmişe sahiptir. Ahşap ve üç kattan oluşan bu evler, hem Osmanlı mimarisi hem de yöreye has mimarisi ile resmen göz dolduruyor. Ayrıca Taraklı ilçesinden geçen dere ise, bu bölgeye ayrı bir hava katıyor. Sakarya geziniz sırasında, mutlaka Taraklı Evleri’ni ziyaret etmeli ve Osmanlı’nın tarihi dokusunu yakından hissetmelisiniz.
10) Karagöl Yaylası
Taraklı ilçe sınırında yer alan Karagöl Yaylası, deniz seviyesinden 1200 metre yüksekliğe sahiptir. İsmini, ilkbahar aylarında yağan yağmurun yayladaki çukurları doldurmasıyla uzaktan göl gibi görünmesinden dolayı almıştır. Etrafı çam, kayın, köknar ve meşe ağaçları ile çevrili olan yayla, 567 hektar genişliğindedir. Soğuk içme sularıyla doğal bir tedavi merkezi olan bu yaylaya, şehrin kargaşasından uzaklaşmak ve bol oksijenli havasını solumak için mutlaka ziyaret etmelisiniz. Kemaller Köyü’nden iki saatlik bir tırmanış ile yaylaya ulaşabileceğinizi söyleyelim. Ayrıca bu yolculuk zor olsa da, şahit olacağınız manzara tüm yorgunluğunuzu alacak bunu da ekleyelim.
Sakarya’nın en muhteşem yerlerinden biri olan Karagöl Yaylası, el değmemiş doğası ile görülmeye değer bir yerdir. Yılın her ayında gelebileceğiniz bu yaylada, özellikle ahşap evlerin mimarisine hayran kalacaksınız. Bu evlerde konaklayabileceğinizi de unutmayın! Ayrıca istediğiniz bir bölgeyi seçerek kamp yapabileceğinizin de altını çizelim. Yaylada kurulan pazarlara gidebilir ve taze ürünlerin tadına bakabilirsiniz, düzenlenen aktivitelere ve şenliklere katılabilir, eğlenceli dakikalar yaşayabilirsiniz. Yaylada, sadece doğal güzelliklerini değil, aynı zamanda Roma döneminden kalan tarihi kalıntılarını da göreceksiniz.
11) Acelle Yaylası
Akyazı ilçe sınırında yer alan Acelle Yaylası, şehir merkezine 70 km, Akyazı ilçe merkezine ise 40 km mesafede yer alıyor. Geniş ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan bir bitki örtüsüne sahip olan yaylada, aynı zamanda orman gülü ve şimşirden oluşan bodur ağaçlarda yer alıyor. Yıl içerisinde çokça kez ziyaret edilen Acelle Yaylası’nın tam ortasından Enişte Deresi geçiyor. Bu dere üzerinde, 60-70 metre uzunluğunda bir su birikintisi bulunuyor. Halk arasında ”Büyük Deniz” olarak adlandırıldığını da belirtelim.
Zaman içerisinde yerel halk buraya yerleşmeye başlamış ve günümüzde küçük bir köy halini almış diyebiliriz. Etrafındaki birçok farklı yayla ile çevrili olan yaylada, güzel yürüyüş noktaları bulabilirsiniz. Bunun yanı sıra içerisindeki gölet, dere ve yeşillik ile bir başka atmosfere sahip olan yaylayı, şehirden uzaklaşıp sessiz, sakin ve huzur dolu bir tatil yapmak adına tercih edebilirsiniz. Göletin etrafında tur atabilir, muhteşem fotoğraflar çekebilir ve harika zaman geçirebilirsiniz.
12) Sultanpınar Yaylası
Adapazarı Akyazı üzerinden ulaşabileceğiniz yayla, 1200 metre yüksekliğe sahiptir. Etrafında yer alan birçok yayla ile birlikte adeta bir plato görünümündedir. Yaylanın alt kısımlarında karışık orman bulunurken, üst kısımlarında ise köknar ormanı bulunuyor. Ormanlarla çevrelenmiş yayla, oldukça geniş ve düzlük bir alan içerisindedir. Yemyeşil atmosferi ile sizlere huzur dolu bir ortam sunacağından emin olabilirsiniz.
13) Acarlar Longozu
Doğuda Karasu, batıda ise Kaynarca ilçesine bağlı olan Acarlar Longozu, Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü kısımdan 6 km batıda, Karadeniz’e ise 700 metre mesafede yer alıyor. Genişliği 250-1250 metre arasında, uzunluğu ise 7,5 km olan Acarlar Longozu, Türkiye’nin en büyük longoz ormanıdır. Tipik bir kıyı set gölü olan Acarlar Longozu, suları fazla geldiği için bir kısmı Okçu Deresi ile Sakarya Nehri’ne dökülür. Türkiye’de nadir bulunan bir doğal varlık olan Acarlar Longozu, birinci derece doğal sit alanıdır. Orman ve sulak alanların bir arada bulunması nedeniyle, hayvan ve bitki türleri açısından oldukça zengin olan bölgede, pek çok farklı endemik bitki ve hayvan çeşitleri yer alıyor. Göçmen kuşların üremi ve kışlama alanı olan bölgede, aynı zamanda yaban hayatı da görülüyor.
Göçmen kuşları açısından fazlasıyla verimli bir yer olan alanda; dalgıçlar, ibisler, karabataklar, yaban ördekleri, bataklık kuşları, deniz ve balık kartalları bulunuyor. Sonbahar aylarında görebileceğiniz bu kuşlar dışında, tavşan, tilki, yaban domuzu, gelincik, doğan ve sincap gibi hayvanlara da rastlamanız mümkün. Flora ve fauna açısından da oldukça zengin olan bölgede; kayın, gürgen, meşe, dişbudak ve kızılağaçları yer alıyor. Aynı zamanda 12 adet endemik bitki türü de bu alan içerisinde bulunuyor. Longozun korunması için bazı önlemlerin alındığını ve alanda sadece küçük bir miktarın gezintiye açık olduğunu belirtmeliyiz. Avrupa-Sibirya Bitki Coğrafyası Bölgesi’nde yer alan longozda, 750 metreye kadar uzanan tahta bir platforma sahip yürüme alanı vardır.
Doğa tutkunlarının ve kampçıların bir numaralı adresi olan longozu, kesinlikle Sakarya gezi listenize eklemelisiniz. Bulunduğu alanda, otel ve pansiyonların yanı sıra suyun çevresindeki bungalovlarda konaklama imkanı bulabilirsiniz. Eğer konaklamak istemezseniz, manzaralı teraslarında piknik yapabilir ve günün tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca longozun çevresinde ve kenarında yer alan restoranlarda güzel bir kahvaltı yapabilir ya da lezzetli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Üstelik tekne turlarına katılabilir ve suyun üstünde eşsiz bir gezintiye çıkabilirsiniz. Doğal yaşamı, yemyeşil alanı, kuşların ve suyun sesi, suda yüzen ördekleri ile olağanüstü bir yerdir Acarlar Longozu…
14) Sapanca Gölü
Marmara Bölgesi’nin doğusunda, Samanlı Dağları’nın eteklerinde yer alan Sapanca Gölü, aynı zamanda Adapazarı Ovası’nı İzmir Körfezi’ne birleştiren bir çukurun doğu yarısında konumlanıyor. Gölün büyük bir kısmı Sakarya’da yer alırken, bir kısmı da Kocaeli’nde yer alıyor. Marmara Denizi’nin bir parçası olan gölün, denizden ayrılarak tatlı su gölü haline geldiğini de hemen belirtelim. Eski Türk kaynaklarında ”Ayan Gölü” olarak bilinen Sapanca Gölü, fay hattının etkisi ile oluşmuş. Tektonik bir göl olan Sapanca Gölü’nün uzunluğu 16 km olup, yüzölçümü ise 42 kilometrekaredir. En derin noktası 61 metre olan gölün ortalama derinliği ise 30 metredir. Kış ve ilkbahar aylarında gölün suyu yükselirken, yaz mevsimlerinde ise düştüğünü söyleyebiliriz. Fark bazen 70-90 santim, bazen de 120-130 santime çıkar.
Gölün güneyinde yer alan Samanlı Dağları, gölü beslemesiyle biliniyor ve bunun dışında gölü hem besleyen hem de bölgedeki ormanların yaşam kaynağı olan birçok dere de bulunuyor. Bunlardan bazıları; Eşme Dere, Keçi Dere, İstanbul Dere, Yanık Dere, Derbent Dere, Çiftepınar Dere, Aygır Dere, Arifiye Dere ve Maden Dere olarak biliniyor. Sapanca Gölü’nün suları fazla geldiği için, Çark Suyu aracılığı ile Sakarya Irmağı’na dökülüyor. Her yıl on binlerce kuşa ev sahipliği yapan gölde, yaklaşık 80 civarında kuş türünün yer aldığı gözlemlenmiş. Sapanca Gölü’nde en çok karşılaşılan hayvanlar arasında; elmabaş patka, Macar ördeği, sakarmeke, yayın, sazan ve turnabalığı gibi hayvanlar yer alıyor.
Elverişli bir konumda bulunan Sapanca Gölü, ulusal ve uluslararası sörf, yelken ve kürek yarışlarının yapıldığı bir bölge olarak da oldukça ön plana çıkıyor. Bu nedenle spor tutkunlarının da gözdesidir. Gölün yukarısında yer alan Arifiye Ormanı’na giderek kamp veya piknik yapabilir ya da gölde kano veya deniz bisikleti ile gezintiye çıkabilirsiniz. Gölün çevresinde yürüyüş yapabilir ya da bisiklete binebilirsiniz. Gölün etrafında yer alan cafelerde, manzara eşliğinde güzel bir kahvaltı yapabileceğinizi de ekleyelim. Ayrıca çevresinde yer alan otellerde, kiralık villalarda, pansiyonlarda da konaklayabileceğinizi unutmayın.
15) Çamlıca Gölü
Keremali Yaylası’nda yer alan Çamlıca Gölü, pırıl pırıl harika bir yerdir. Keremali Yaylası’ndan yukarıda bahsetmiştik hatırlarsanız. İşte Keremali Yaylası’nın içerisindeki bu göl kenarında, çadır kurup dilediğiniz gibi kamp yapabilirsiniz. Uzunluğu 600 metre, genişliği 100 metre, derinliği ise 7/8 metre olan gölde, yayla evleri bulunuyor ve harika bir görüntü sağlıyor.
16) Akgöl
Karasu ve Ferizli ilçeleri arasında yer alan Akgöl, tatlı sulu alüvyal set gölüdür. Gölün yakınından geçen Sakarya Nehri’nin biriktirdiği alüvyonların etkisi ile oluşan göl, Sakarya merkeze 38 km mesafede bulunuyor. Gölün yakınlarında Gölkent, Kuzca, Bakırlı ile Karasu’nun Adatepe, Konacık ve Konacık Köyleri yer alıyor. 19 km büyüklüğünde olan gölün çoğu, sazlık ve bataklık bir durumdadır. Gölün içerisinde; tatlı su levreği, yayın, kızılkanat, kadife, tahta, aynalı sazan, gümüş havuz balığı ve çapak yer alıyor. Dilerseniz, bu balıkları avlayabilirsiniz.
17) Karasu ve Ferizli ilçeleri arasında yer alan Akgöl, tatlı sulu alüvyal set gölüdür. Gölün yakınından geçen Sakarya Nehri’nin biriktirdiği alüvyonların etkisi ile oluşan göl, Sakarya merkeze 38 km mesafede bulunuyor. Gölün yakınlarında Gölkent, Kuzca, Bakırlı ile Karasu’nun Adatepe, Konacık ve Konacık Köyleri yer alıyor. 19 km büyüklüğünde olan gölün çoğu, sazlık ve bataklık bir durumdadır. Gölün içerisinde; tatlı su levreği, yayın, kızılkanat, kadife, tahta, aynalı sazan, gümüş havuz balığı ve çapak yer alıyor. Dilerseniz, bu balıkları avlayabilirsiniz.
18) Küçükboğaz Gölü
Karasu ilçesinde bulunan Küçükboğaz Gölü, Karadeniz ile birleştiği için harika bir görüntüye sahiptir. Küçük bir set gölü olan Küçükboğaz Gölü, hem tatlı hem de tuzlu suda yüzme imkanı sağlıyor. Gölün içerisinde yer alan kızılkanat, sazan ve tatlı su kefalini yakından görebilirsiniz. Gölün çevresini mesire alanı kullanabilir ve manzaraya karşı piknik yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra içerisinde yer alan dinlenme tesislerinden de faydalanabilirsiniz. Ayrıca olta balıkçılığı yapabilir ve bol bol fotoğraf çekip manzarayı seyredebilirsiniz.
19) Doğançay Şelalesi
Geyve ilçesine bağlı Maksudiye Köyü’nde yer alan Doğançay Şelalesi, günübirlik seyahat edenlerin ve kampçıların adresidir. Şehir merkezine 25 km mesafede bulunan şelale, 600 metre yüksekliğe sahiptir. Suları üç kademeden oluşup aşağı akan şelalede, doğa yürüşü yapmak isteyenler için trekking parkuru da bulunuyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından, 2013 yılında Tabiat Parkı ilan edilmiş. El değmemiş doğasıyla sizleri kendine hayran bırakacak şelalede, eşsiz bir manzara hakimdir.
20) Mecidiye Şelalesi
Mecidiye Köyü içerisinde 30 km mesafede yer alan Mecidiye Şelalesi, günübirlik serinlemek ve dinlenmek için aranan bir noktadır. Şelalenin o muhteşem sesiyle huzur bulacağınız bu yerde, mangal yakıp piknik yapabilirsiniz. Sık orman dokusuna sahip olan şelale, orman bitkisiyle çevrilidir. Şelalenin üst kısımlarında büyüklü küçüklü daha pek çok şelale de yer alıyor. Aynı zamanda burada kamp yapabileceğinizi de unutmayın
21) Sakarya Nehri
Uzunluğu 810 km, genişliği ise 60-150 metre arasında olan Sakarya Nehri, Türkiye üzerinde akan en büyük üçüncü nehirdir. Nehrin başlangıç noktası Dikmen Köyü olarak kabul edilmiş ve köyün yakınından geçen Seydi Çayı ile Dedemözü Deresi’nin birleşmesiyle oluşan akarsuya Sakarya Nehri denilmiş. Karasu sahilinden Karadeniz’e dökülen nehir, antik çağda Sangarios olarak adlandırılıyordu.
Eskişehir, Bilecik, Ankara ve Sakarya illerinden geçen nehir, Eskişehir ve Ankara il sınırlarının bir kısmını belirler. Sakarya Nehri üzerindeki en önemli barajlar arasında; Sarıyer ve Gökçekaya Barajları yer alıyor. En büyük kollarından birinin ise Porsuk Çayı olduğunu ekleyelim. Aladağ ve Kirmir sularını aldığı alanda, Türkiye’nin en büyük santrallerinden biri Sarıyar Hidroelektrik Santrali ve Gökçekaya Hidroelektrik Santrali bulunuyor.
22) Maden Deresi
Karasu ve Kocaeli arasında yer alan Maden Deresi, doğayla iç içe olabileceğiniz harika noktalardan biridir. Uzunluğu 30 km olan dereye, özellikle son zamanlarda yerli ve yabancı pek çok turistin akın ettiğinden bahsedebiliriz. Günümüzde mesire alanı olarak kullanılan dere, geçmişte bir Fransız firması tarafından kurşun, çinko, altın ve boraks gibi madenleri çıkarmak için kullanılıyordu. Ancak o dönemde gerçekleşen savaştan dolayı bölge terk edilmiş ve tüm galerileri de patlatılmış. Günümüzde ise hala tünellerin ve rayların olduğunu görebilirsiniz.
Derenin yukarı kısmındaki kayalar, doğal yollar ile parçalanıp ortaya çakıl taşlarını çıkarıyor. Bu çakıl taşları ise toplanarak, Kuyumcullu Köyü çevresindeki ocaklara gönderiliyor ve inşaat malzemesi olarak kullanılıyor. Derenin aşağı kısmında ise, kalker bloklar iyice aşınıyor ve orijinal bir kanyon oluşuyor. Yüksek ve dik olan bu kanyon, aynı zamanda yaz aylarında serin bir ortam oluşturuyor. Maden Deresi etrafındaki ormanlarda; kayın, kestane, çınar, meşe, gürgen ve kavak ağaçları yer alırken, geniş fındık bahçeleri de bulunuyor.
Dereye özellikle hafta sonları çok ziyaretçi geliyor ve bunun nedeni de piknik alanlarına sahip olması. Piknik dışında, kamp yapmak isteyenler için bazı alanlara sahip olması da insanı etkileyecek türden. Ne kadar duracağınıza bağlı olarak, dilediğiniz bir bölgeyi seçerek doğayla iç içe olabilirsiniz. Ayrıca ister kendinizin getirdiği malzemelerle yemek yiyin ister bölgede yer alan tesis ve restoranlarda leziz yemekler yiyin! Maden Deresi’nin özellikleri say say bitmez, anlayacağınız. Aynı zamanda içerisinde yer alan şelaleye de uğrayabilirsiniz. Derenin içinden tırmanarak ulaşacağınız bu şelaleye, macera tutkunlarını bekliyoruz. Yalnız suyun oldukça soğuk ve ayakkabı tercihinizin iyi olduğunu hatırlatmamızda fayda var!
Derenin çevresinde yürüyüş yaptıkça pek çok mağara girişi görecek ve bazılarına geçiş yapabileceksiniz. Aynı zamanda Maden Deresi’nde bulunan kaplıcalardaki suyun mideye, cilt ve sinir hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Gelmişken, bundan yararlanmak istemez misiniz? Derenin etrafında yürüyüş veya piknik yapabilir, bol bol doğa fotoğraflar çekebileceğiniz gibi, bölgedeki bungalov evlerde de konaklayabilirsiniz.