RİZE
1) Ayder Yaylası
Rize denildiğinde akla ilk gelen yer olan Ayder Yaylası, önemli bir turizm merkezidir. Ladin ve kayın ağaçlarından oluşan ormanları, yemyeşil bitki örtüsü ve otantik Hemşin evleriyle cennetten bir köşeyi andıran Ayder, şifalı kaplıcası ve enfes balı ile dillere destan olmuş bir yayladır. Fakat gerektiği gibi korunmamış ve ihmal edilmiş olan Ayder, bugün otellerle dolu bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Lakin yine de doğal güzelliğini koruma yolundaki savaşını sürdürmeye devam etmektedir.
Ayder Yaylası’na ilk yerleşimin 13. Yüzyıla dayandığı tahmin edilirken; yayladaki kaplıcanın köklerinin ise 1700’lü yıllara dayandığı bilinmektedir. Ayder Yaylası’nda günümüzde de kalıcı veya göçebe (yaylacılık) olarak ikamet eden birçok kişi bulunmaktadır. Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinden 19 kilometre uzaklıkta yer alan Ayder Yaylası, deniz seviyesinden 1350 metrelik bir yüksekliğe sahiptir. 1944 tarihinde milli park ilan edilen Ayder, 1987 yılında turizm bölgesi kategorisine girmiştir.
Doğa ve sağlık turizmi açısından oldukça popüler olan Ayder Yaylası, Kaçkar Dağları manzarası ve tertemiz havasıyla Rize seyahatinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri!
Ayder Yaylası’na özel araçlarla, taksi veya halk otobüsleriyle, Gürgendibi, Bulut ve Aşıklar şelalelerinin manzarası eşliğinde kolayca ulaşabilirsiniz. Bahar ve yaz aylarında turizm açısından en yoğun dönemlerini yaşayan Ayder Yaylası’nda, yine bu mevsimler içerisinde birçok festival, konser ve şenlik düzenlenmektedir.
2) Gito Yaylası
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı olan Gito Yaylası, son dönemlerde şehrin en popüler noktası haline gelmiştir. Gito yaylasının bu denli popüler olmasının sebebi, muhteşem doğası ve nefes kesen manzarasıdır. Öyle ki yayla, insanın ayağını yerden kesen, bulutlarla kaplı bir manzaraya sahiptir. Tabir-i caizse ayağınızın altına buluttan bir örtü seren Gito Yaylası’nın, tertemiz havası ve her köşesi ayrı güzellikte doğal manzaralar sunan zenginliği ile cennetin yeryüzündeki yansıması olduğunu söyleyebiliriz.
Doğayı seven veya sevmeyen herkesin, hayatında bir kez de olsa görmesi gerektiği bir yer olan Gito Yaylası, yaylanın ortasına kurulmuş olan tahtadan salıncağı ile de oldukça ünlü. Salıncakta, giden herkes manzaraya karşı sallanıp, doğanın ve mis gibi havanın tadını çıkarırken, fotoğraf çektirmeyi de kesinlikle ihmal etmiyor.
Ulaşım: Çamlıhemşin’e 35 km, Zil Kale’ye ise 17-18 km uzaklıkta yer alan Gito Yaylası’na Fırtına Vadisi üzerinden manzaralı bir orman yolundan ulaşabilirsiniz. Yaylaya minibüs ya da halk otobüsü gibi vasıtalarla çıkılamadığı için turlar yardımıyla veya özel araçla ulaşabilirsiniz.
3) Pokut Yaylası
Rize’nin en meşhur ilçelerinden biri olan Çamlıhemşin’de yer alan Pokut Yaylası, el değmemiş doğası ve nefes kesen manzarası ile turizm açısından oldukça meşhur bir Karadeniz yaylasıdır. İsim olarak, Ermenicede ”rüzgarlı vadi” anlamına gelen Pokut Yaylası’na yapılan ilk yerleşimin 200 yıl kadar önce gerçekleştiği tahmin ediliyor. Rize’nin en güzel yaylalarından biri olan Pokut Yaylası, zor ulaşılabilir bir lokasyonda bulunmasına rağmen, her yaz yerli veya yabancı turistlerle dolup taşıyor.
Pokut Yaylası içerisinde yaklaşık 75 hane bulunmakla birlikte, bu yöresel evler yaz aylarında yaylacıların göç etmesiyle şenleniyor. Misafirperver yaylacılar, enfes Rize lezzetleriyle donatılan sofralarla birlikte turistleri evlerinde seve seve ağırlıyor. Bunun yanı sıra Pokut Yaylası’nda konaklayabileceğiniz, küçük pansiyon tarzı ahşap yayla evleri de bulunuyor.
Pokut Yaylası, muazzam Kaçkar manzarasının yanı sıra Sal, Amlakit, Hazindağ yaylalarını gören, 2020 rakımlık bir yükseklikte bulunuyor. Çamlıhemşin’den ortalama 20 km uzaklıkta bulunan Pokut Yaylası’na, bir tarafı uçurum olan engebeli ve bozuk yollarla ulaşılabildiği için, yolculuk hemen hemen 1,5–2 saat sürüyor.
Yaz aylarında Çamlıhemşin merkezinden, Pokut Yaylası’na toplu taşıma araçları ile seferler düzenleniyor. Bunun dışında yaylaya ulaşım özel arazi araçlarıyla veya yürüyerek ulaşabilirsiniz. Pokut Yaylası’na gitmek için en uygun dönem Haziran ve Eylül arasıdır, fakat siz yine de yanınıza mont, hırka veya ceket almayı unutmayın
4) Anzer Yaylası
Rengarenk çiçekleri ve her derde deva olan şifalı balı ile meşhur Anzer Yaylası, İkizdere ilçesine bağlı bir yerleşimdir. Diğer adı Ballıköy olan Anzer Yaylası, bir taraftan Çoruh Nehri ve Bayburt’a, diğer taraftan Trabzon Uzungöl’e bağlanan bir geçit konumundadır. Meles, Petran, Kabahor, Garzavan yaylalarının çevrelediği Anzer Yaylası, rakım olarak 2105 metre yükseklikte yer almaktadır.
Avrupa’nın toplamından daha fazla endemik türde çiçeğin yetiştiği Anzer Yaylası, buz gibi suları, tertemiz havası ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Anzer Yaylası’nı gezmek için en uygun dönem mayıs ve haziran arasıdır.
Bunun dışında Anzer Yaylası’nda konaklama ve yeme–içme imkânı da bulunuyor. Anzer’e gitmişken, meşhur Anzer balından, köy mincisinden, doğal taptaze inek sütünden, mis gibi Rize çayından, kuymak, muhlama, köy kaymağı ve tereyağından tatmadan dönmemenizi öneriyoruz. Ayrıca ”Kırmızı Su” adıyla anılan şifalı sudan içmeyi sakın ihmal etmeyin
5) Avusor Yaylası
Rize’nin henüz yeni keşfedilen yaylalarından biri olan Avusor Yaylası, gerçek Lazların kullandığı bir yayladır. Yaklaşık yedi Laz köyü tarafından kullanılan yayla, deniz seviyesinden 2350 metre yüksekte yer alıyor.
Ortalama 40–50 haneden oluşan Avusor Yaylası, çiğ tehlikesi nedeniyle, tümü alçak planda inşa edilmiş ahşap ve taş evlerden oluşuyor. Yüksek dağlarla çevrili olan Avusor Yaylası’ndaki yaylacılar, nehir kenarına kurdukları trafo ile kendi elektriklerini üretiyorlar. Telefon ise burada hiç çekmiyor diyebiliriz.
Ayder Yaylası’na 12 km uzaklıkta bulunan Avusor Yaylası’nda konaklamak için yalnızca 1–2 pansiyon bulunuyor. Bundan dolayı, insanlar genellikle Ayder Yaylası’nda konaklayıp, civar yayları günübirlik olarak gezmeyi tercih ediyor.
Bunun dışında çadırlarını kapıp, kamp kuran doğaseverleri de burada sıklıkla görebiliyorsunuz. Avusor Yaylası’na gitmişken, Büyük Göl ve Avusor Gölü adıyla da bilinen Dobecelezane Gölü’nü mutlaka görmelisiniz.
6) Verçenik Yaylası
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı olan Verçenik Yaylası, 3711 metre yüksekliğiyle, Kaçkar Dağları’ndan sonra en yüksek tepe olma özelliğine sahiptir. Türkiye’nin en yüksek 12. tepesi olan Verçenik Yaylası, Erzurum sınırına yakın olması hasebiyle, bölgedeki en uzak yayla konumundadır. Öyle ki yaylanın Çamlıhemşin ilçe merkezine uzaklığı 60 kilometredir. Verçenik, sahip olduğu kamp alanlarıyla, Rize yaylaları arasında, çadır kurmak ve kamp yapmak için en çok tercih edilen yayladır.
Yöre halkı tarafından Verçembekite olarak anılan Verçenik Yaylası, nefes kesen doğal bir güzelliğe ve manzaraya sahiptir. Ayrıca yayla civarında 10’un üzerinde göl, ”buzul gölü” yer almaktadır. Dolayısıyla dağ sporuyla ilgilenenler için biçilmiş kaftan olan Verçenik Yaylası, Rize’de kesinlikle görülmesi gereken doğal güzelliklerden biridir. Bunun dışında Verçenik Yaylası’nda 2008 yılından itibaren Verçenik Yayla Şenliği de düzenlenmektedir.
Misafirler için içerisinde bir de pansiyon bulunan Verçenik Yaylası’na ulaşım için Çamlıhemşin–Çat Köyü güzergâhı takip edilip, sonrasında tabelalardan da yardım alarak Orta Yayla Köyü istikametinden devam edilmelidir. Orta Yayla Köyü’ne gelindikten sonra, karşınıza çıkacak olan köprüyü geçip, 7 kilometre daha ilerleyerek, Verçenik Yaylası’na ulaşabilirsiniz.
7) Yedigöller
Rize’nin en merak edilen yerlerinden biri olan Yedigöller, İkizdere – İspir yolu üzerinde yer alıyor. 3048 metre yükseklikte, Kaçkar Dağlarının güneybatı tarafında Verçenik Dağı bölgesinde yer alan Yedigöller, Rize şehir merkezinden 125 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Dağ zirvesinde birbirine yakın konumda bulunan yedi krater gölünden oluşan Yedigöller, muhteşem manzarası ve tertemiz havasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
İspir yolu üzerinde, Moryayla sapağından ulaşabileceğiniz Yedigöller, yaz–kış doğa ve macera severlerin ilgi odağında oluyor. Dileyenlerin göl kıyısında çadır kurarak, kamp yapabildiği, gerçek anlamda bir doğa harikası olan Yedigöller, Rize seyahatinizde kesinlikle görmeniz gereken yerlerin başında geliyor.
8) Ambarlı Gölü (Balıklı Göl)
Balıklı Göl olarak da anılan Ambarlı Gölü, Kaçkar Dağları’nın zirvesinde, Avgahan ile Sırpal tepelerinin sarmaladığı 2995 metre yüksekte yer alan bir göldür. Çevresinde dört adet küçük göl daha bulunan Ambarlı Gölü’nün, bağlı olduğu Çamlıhemşin ilçesinden uzaklığı 61 kilometredir. Çamlıhemşin’den Ambarlı Yaylası’na araçla gidildikten sonra, 3,5 kilometre yürüyüş mesafesinden sonra Ambarlı Gölü’ne ulaşılmaktadır. Zira Ambarlı Yaylası, araçla gidilebilecek son nokta konumundadır.
Ambarlı Gölü, her yıl doğa sporlarıyla ilgilenen çeşitli spor kulüplerinin trekking yapıp, kamp kurduğu; doğa severlerin mutlaka ziyaret edip, enfes manzaranın tadını çıkardığı bir göldür. Muhteşem bir manzaraya sahip olan Ambarlı Gölü, hayatınızda bir kere bile olsa, mutlaka görmeniz gereken yerlerden biridir. Rize’nin doğasının ve doğal kaynaklarının ne denli zengin olduğu herkesçe bilinen bir şeydir. Hatta namı ülke sınırlarını aşıp, dünyaya yayılan Rize’de Ambarlı Gölü gibi daha birçok göl bulunmaktadır.
9) Palovit Şelalesi
Rize’de debisi en yüksek şelalelerden biri olan Palovit Şelalesi, Çamlıhemşin ilçesi, Kaçkar Dağları Milli Parkı içinde yer almaktadır. Yemyeşil, gür ve sığ bir ormanın içinde çağıl çağıl akan şelalenin yüksekliği 15 metredir.
Şelale suları, Meşeköy deresiyle birleştikten sonra, Şenyuva Köprüsü yakınlarında Fırtına Deresi’ne karışmaktadır. Oldukça muazzam bir görüntü oluşturan Palovit Şelalesi, gürül gürül akan suyun sesiyle birlikte gören herkesi kendine hayran bırakmakta ve dolayısıyla her yıl birçok turisti kendine çekmektedir. Ayrıca şelale yakınlarında, ziyaretçiler için mesire ve kamp alanları bulunmaktadır.
: Palovit Şelalesi’ne ulaşabilmek için Çamlıhemşin–Çat Yolu güzergâhı üzerinde Tarihi Şenyuva (Çinçiva) Köprüsü’nü geçip, Zil Kale’den Palovit ayrımına sapmanız gerekmektedir. Arabayla belli bir mesafe kat ettikten sonra yola arabasız, 4 kilometre boyunca yürüyerek devam etmek zorundasınız; zira yol araçlar için pek uygun değil. Rize’nin en gözde turizm noktalarından biri olan Palovit Şelalesi’ne gitmişken, şelale civarında bulunan Palovit, Apivanak, Amlakit ve Samistal yaylalarını da ziyaret edebilirsiniz.
10) Ağaran Şelalesi
Rize’nin en harika manzaralarından birini oluşturan Ağaran Şelalesi, Çayeli ilçesinde bulunmaktadır. İlçe merkezinden 12 kilometre uzaklıkta, Sırt Köyü sınırları içinde yer alan Ağaran Şelalesi’nin kaynağını, Şairler Deresi oluşturmaktadır. Adeta saklı bir cennet olan şelale, sarp ve yüksek bir kayadan, kar beyazı köpükler saçarak akmasından dolayı ”Ağaran Şelalesi” olarak adlandırılmıştır. Yeşilin her tonunu içinde barındıran bir ormanın içinde, tablo gibi bir manzarayla karşınıza çıkan Ağaran Şelalesi, son dönemlerde turistlerin en gözde rotalarından biridir.
Ağaran Şelalesi’nin hemen yakınında bulunan yürüyüş parkurunu takip ederek, akıntının başladığı noktaya ulaşıp; muazzam bir manzarayla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca yöre halkının yaptığı gibi şelalenin oluşturduğu göletlere girebilir, tabir-i caizse jakuzi keyfi yaşayabilirsiniz. Ağaran Şelalesi’nin yarattığı görsel şöleni kaçırmamalı, Rize’de gezilecek yerler listenize mutlaka eklemelisiniz.
11) Gelin Tülü Şelalesi
Rize’nin en meşhur şelalelerinden biri olan Gelin Tülü Şelalesi, tıpkı tül ve duvak gibi akan bembeyaz sularından dolayı bu isimle anılagelmiştir. Ayder Yaylası’nda Kaçkar Dağları’nın eteklerinde yer alan Gelin Tülü Şelalesi, muhteşem görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakan bir doğa harikasıdır. 1500 metrelik dik bir akışla, 1320 metre irtifada olan şelalenin yoğun sisten ötürü yalnızca, dereye katılan son bölümü görülebilmektedir.
Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden biri olma özelliğini taşıyan Gelin Tülü Şelalesi, Ayder Yaylası içerisinde bulunuyor olmasından ötürü kolay ulaşılabilir bir lokasyona sahiptir. Kaçkar zirvesinden beslenip, Kavron Deresi’ne karışan Gelin Tülü Şelalesi’nin tümünün görülebileceği en güzel nokta Huser Yaylası’dır. Dolayısıyla, Rize seyahatinizde, sizler de Huser Yaylası’na çıkıp, şelale manzarasının tadını çıkarmalı ve bu anı bir fotoğrafla ölümsüzleştirmelisiniz.
12) Bulut Şelalesi
Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden bir diğeri Bulut Şelalesi, diğer adıyla Tar Deresi Şelalesi’dir. Rize, Çamlıhemşin’de bulunan Şelale, Ayder Yaylası’na 7-8 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Kaçkar Dağları’ndan beslenerek büyüyen ve Tar Deresi ile birleşen şelalenin tümünü görmek pek mümkün değildir.
2451 metrelik bir yüksekliğe sahip olan Bulut Şelalesi, büyük bir su gürültüsüyle aşağıya düşmektedir. Kestane, ladin, çam, meşe, ıhlamur ve çınar ağaçlarının kapladığı bir vadinin içinde cennetten gelen bir güzellik gibi görünen Bulut Şelalesi’ni sizler de Rize’de gezilecek yerler listenize, kesinlikle eklemelisiniz
13) Cimil Şelalesi
Rize, İkizdere ilçesinde bulunan Cimil Şelalesi, ilçe merkezine 19 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Cimil Köyü güzergahında, yolun sağ tarafında kalan şelale, 1649 metre yüksekliğinde, oldukça ihtişamlı bir şelaledir. Bir tabiat harikası olan Cimil Şelalesi, Rize’nin doğal güzelliklerinden biri olarak, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Son dönemlerde, bölgeye, ziyaretçilerin şelaleyi rahatça izleyebilmesi için küçük bir teras yapılmak istenmektedir.
14) Fırtına Deresi
Rize’nin ve hatta Karadeniz’in simgelerinden biri olan Fırtına Deresi, dillere destan, filmlere konu olmuş bir deredir. 1177,03 km²’lik yüzölçümü ile Doğu Karadeniz’in en geniş havzalı akarsularından biri olan Fırtına Deresi’nin uzunluğu ise yaklaşık 58 kilometredir. Fırtına Deresi Çamlıhemşin ilçe sınırları içerisinde, Kaçkar Dağları’nın yamaçlarından akan derelerin birleşimiyle oluşmuş bir dere olarak, Ardeşen’den Karadeniz’e dökülmektedir.
Doğal sit alanı olarak koruma altına alınmış olan Fırtına Deresi üzerinde, bugün rafting gibi su sporları yapılmakta ve bu alanda eğitimler verilmektedir. Fırtına Deresi üzerinde, görenleri kendine hayran bırakan birçok tarihi taş köprü bulunmaktadır. Köprüler üzerinde sık sık fotoğraf çekip, muhteşem manzaranın tadını çıkaran kafilelerden oluşan turistlere rastlamak mümkün. Gürül gürül akan hırçın su sesleri ve insanı alıp götüren manzarası ile Fırtına Deresi, Rize’de gezilecek yerlerin başında gelen bir güzelliktir.
15) Pileki Mağarası
Rize, İyidere ilçesine bağlı Çiftlikköy’de bulunan Pileki Mağarası, Rize mutfağına özgü olan hamsikoli(hamsili ekmek) ve mısır ekmeğinin pişirilmesinde kullanılan ”pileki” hammaddesinin çıkarmak için insan eliyle oluşturulmuş yapay bir mağaradır. M.Ö. 2300’lü yıllarda başlayan süreç 1970’li yıllara kadar pileki taşı çıkartılmak için yöre halkı tarafından sürdürülmüştür. Restorasyonu ve ışıklandırma çalışmaları tamamlanarak turizme kazandırılan Pileki Mağarası, birçok tünelden oluşmaktadır. Ayrıca mağaranın içinde birçok gölet ve kuyu bulunmaktadır.
16) Kaçkar Dağları Milli Parkı
Büyük bir kısmı Rize, Çamlıhemşin sınırları içerisinde; kalan kısmı ise Artvin ve Erzurum sınırları içerisinde yer alan Kaçkar Dağları Milli Parkı, 51 bin 550 hektarlık bir alandan oluşmaktadır. 1994 yılında milli park ilan edilen Kaçkar Dağları, aynı zamanda Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından koruma altına alınması gereken 200 ekolojik sıcak bölgeden biri olarak gösterilmiştir.
Rize’de turizme katkıda en çok paya sahip olan Kaçkar Dağları Milli Parkı, her yıl yerli ve yabancı binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Öyle ki 2018 yılı verilerine göre ocak ve temmuz ayları arasında Kaçkar Dağları Milli Parkı’nı ziyaret edenlerin sayısı 284 bin 90 olarak belirtilmiştir. Akarsu, dere, buzul gölleri, ormanlık arazi, Alpin çayır ve orman altı florası, endemik çiçek türleri ile oldukça zengin bir doğaya sahip olan Kaçkar Dağları, hayvan varlığı olarak da zengin bir bölgedir.
Karadeniz bölgesinin en yüksek noktalarını oluşturan Kaçkar Dağları’nın yüksekliği kimi yerlerde 4 bin metreye kadar ulaşmaktadır. Kaçkar Dağları’nda en az 100 buzul gölü, 40 kadar kırsal yerleşim bölgesi, Ayder ve Verçenik Yaylası gibi birçok yayla bulunmaktadır.